Musa Has


AK PARTİ YENİ KONGRE SÜRECİNDE YAPTIĞI HATALARI GÖZDEN GEÇİRMELİDİR                      

Söze, Ebû Müslim El-Horasanî, Ebû Müslim künyesi ile tanınmış İranlı bir Müslüman siyasetçidir. Emevî Devleti'nin yıkılışı ve Abbasî Devleti'nin kurulması aşamalarında önemli roller üstlenmiş bir zatın meşhur sözü ile başlamak istiyorum.


AK PARTİ YENİ KONGRE SÜRECİNDE YAPTIĞI HATALARI GÖZDEN GEÇİRMELİDİR                                                        

Söze, Ebû Müslim El-Horasanî, Ebû Müslim künyesi ile tanınmış İranlı bir Müslüman siyasetçidir. Emevî Devleti'nin yıkılışı ve Abbasî Devleti'nin kurulması aşamalarında önemli roller üstlenmiş bir zatın meşhur sözü ile başlamak istiyorum. O zat o zamanlarda önemli bir tespit yapmış ve şöyle demiştir: ‘Onlar, şerrinden emin oldukları için, dostlarını kendilerinden uzak tuttular. Kendilerine bağlamak ve kazanmak için de; düşmanlarını yakın tuttular. Yakın tuttukları düşmanları dost olmadı. Ama uzak tuttukları dostları düşman oldu. Herkes düşman safında toplanınca yıkılmaları mukadder oldu” işte, Ak Parti bu hataları bariz bir şekilde yaptı ve yapmaya devam ediyor. Umarım 2023 hedefinde bu hataları yapmaz ve tekrarlamaz.                                                      

Son yerel seçimler, bu hataların neticesi olarak ortaya çıkmış bir durum olarak apaçık görülüyor. İstanbul dahil birçok büyükşehiri kaybetmenin sadece sebeplerinden birisi budur.                                                      

Başka bir kaide daha var. O da; ‘çok iyiler vardır ki, iyilik yaptım zannıyla kötülük yaparlar’ bu veciz söz şu gerçeği ortaya koymaktadır. İnsan iyi ve dürüst bir insan olabilir. Ama eğer işin ehli değilse, o işte başarılı olamaz. İşte siyaset de farklı bir olaydır. Tabiri diğerle insan idare etme sanatıdır. Eğer ben bir gazeteci olarak iki yıldır teşkilatlara içimden adım atmak gelmiyorsa ve hiç uğramıyorsam, beni iten bir sebep var demektir. Buna sebep olan yöneticiler ya işin erbabı değil yada gerekli gayreti göstermiyor demektir.      

Ayrıca ilçe yönetimlerini oluştururken ahbab çavuş ilişkisi değil, toplum kesimlerine tam hitap eden ve onları temsil eden bir yönetim oluşturulmalıdır. Yoksa toplumu tam alarak kapsamaz ve temsil edemezsiniz.                                          

Ayrıca idareye yönetici olarak gelen kimse eli açık, cömert, ihsanı bol ve vatandaşın her türlü sıkıntısı ile ilgilenen bir tutum içinde olması gerekir. Yoksa bu vasıfta olmayan kimse asla idarecilik yapmamalıdır.          

Yönetim kadroları halkı kucaklayan, toplumun tüm kesimlerini temsil eden sevilen sayılan kimselerden teşekkül etmelidir. Buna bir örnek vermem gerekirse, Sancaktape’de uzun yıllar mali müşavirlik ve bağımsız denetçi olarak görev yapan, aynı zamanda Tokat ili STK’larında uzun yıllar yöneticilik yapmış ve herkes tarafımdan sevilen mütevazi bir kimse olan Kaya Çardak gibi kimselerin yönetim kadrolarına alınmamasını bence bir basiret eksikliği olarak değerlendirmekteyim. Her ilçe de bu tür kimselerin yönetimlerde değerlendirilmesi başarıya katkı sağlayacaktır diye düşünüyorum.          

Yönetim kadroları ehil ve erbab kişilerden teşekkül ederse, başarı kaçınılmaz olacaktır. Şaibeli kişilerin asla yönetim kadrolarına alınmaması gerekir.