9915,62%2,05
32,42% -0,15
34,65% -0,66
2439,28% 0,14
3999,24% 0,19
ÜMRANİYE CHP´DEN DAYANIŞMA GECESİ
CHP Ümraniye ilçe örgütü Salon Vals´de dayanışma gecesi düzenledi. Geceye yoğun katılım oldu. Gecede bir konuşma yapan ilçe Başkanı Cafer Aktürk, hükümetin politikalarını eleştirdi. Aktürk konuşmasında devamla şöyle sesi:?Türkiye´nin aydınlık yüzünü temsil eden değerli Cumhuriyet Halk partisi emektarları,
Değerli misafirlerimiz
Birlik ve dayanışma gecemize hoş geldiniz.
Sebebi her ne olursa olsun, dini her ne olursa olsun,milliyeti her ne
olursa olsun terörü şiddetle ve nefretle kınıyorum.Bunu yaratan şer odaklarını ve
arkasındaki tüm güç ve işbirlikçilerini bir kez daha nefretle kınıyorum.
Maalesef dün yeniden bir çok annenin yüreğine ateş düştü.Tüm şehitlerimiz ve teröre
kurban verdiğimiz insanlarımıza Allah´tan rahmet diler yakınlarına ve milletimize
sabır diliyorum.Hepimizin başı sağ olsun.
Hepimiz biliyoruz ki AKP iktidara geldiği 2002 yılında terör neredeyse bitme
noktasına gelmiş durumdaydı.Ancak izlenen yanlış politikalar ile ülke maalesef bir
terör yuvası haline dönmüştür.
AKP´nin iktidar hırsı toplum ve ülke çıkarlarından ziyade kendi çıkarlarını önceleyen
siyaset tarzı ile ülke uçurumun kenarına kadar getirilmiştir.Ülke bir kan gölü haline
gelmiş ve toplumun ayrıştırılması için çok ciddi çabalar sarf edilmekte olduğu da
aşikardır.
Ancak sağduyu sahibi milletimiz bizleri ayrıştırmak isteyen güç odaklarına istediği
primi vermeyeceğine inancım tamdır.
Sürekli aldanan ve aldatılan bir iktidarın ülke sorunlarını çözmesi ve toplum refahını
sağlaması mümkün değildir.Nitekim hem içte hem de dışta ciddi siyasi hatalar
yapılmış ve bu hatalar ülkemize ciddi zararlar vermiştir.
Yıllarca kol kola girerek memleketin kozmik odasını dahi teslim ettiği FETÖ belasını
başımıza bela ederek ülkeye ciddi zararlar yaşatmışlardır.Nitekim ne istediniz de
vermedik dedikleri FETÖ´nün hain bir darbe girişimini ülke olarak AKP yüzünden
yaşamak durumunda kaldık.Sonucunda 20 aydır ülke için utanç verici bir OHAL
durumu yaşamak durumunda kaldık ve kalmaya devam edeceğiz gibi
görünüyor.Geldiğimiz noktada görünen o ki iktidar OHAL´i elinde bir baskı unsuru
olarak kullanmaya devam etme niyetindedir.Ülkenin biran önce bu utançtan
kurtulması gereklidir.
Yanlış dış siyaset yüzünden Türkiye,Süriye topraklarında nice acıların yaşanmasına
sebep olan BOP projesi yüzünden egemen güçlerin taşeronu haline düşürülmüştür.
Yaşanan süreçte neredeyse tüm terör odakları ülkemiz topraklarına ellerini kollarını
sallayarak girmişlerdir.Bu teröristlerin yarattıkları terör olayları çokça vatandaşımızın
hayatına mal olmuş ve olmaya devam etmektedir. Nitekim geldiğimiz noktada
bölünen Suriye topraklarında yuvalanan terör odaklarına müdahale etme ihtiyacı
çıkmış ve bu nedenle de çokça şehit vermiş,çokça ana´nın yüreğine ateş düşmüştür.
AKP iktidarı yaşanan olaylara bakıldığında siyasi hayatımızda gerilim üzerinden var
olmaya çalışan bir siyasi oluşumdur. Bunun sonucu olarak kurgulanan politikaların
doğurduğu sıkıntılı, zorlu, ağır ve sorunlarla dolu bir sürecin yaşandığına tanık
olmaktayız. Hiç şüphe yok ki bu sıkıntıların yaşanmasının sebebi barış dili yerine
nefret dilini kullanan, yanlış politikalarla gerilim üreten AKP zihniyetidir.
Toplumsal öfkeyi canlı tutarak siyasetin alt yapısını oluşturan AKP zihniyeti hukuk
devleti anlayışına katkı sağlaması mümkün değildir. Tam tersine diyalog ve uzlaşma
zemini ortadan kaldırmakta,otoriterleşmekte ve muhalif her türlü sesi çeşitli kumpas
oyunları ile bertaraf etmektedir.
Buna karşılık, Sağduyu sahibi toplum kesimlerinin varlığı bu tahribatı yaratan ve
yaratmaya devam eden mevcut iktidar zihniyetine karşı ülkemiz adına bir şanstır.
12 Eylül darbe anayasası ile yıllarını tüketen ülkemiz geldiğimiz yüzyılda
evrensel hukukla entegre olmuş demokratik, özgürlükçü, müzakereci bir sistem ile
yönetilmesi gerekirken maalesef OHAL ile sivil bir vesayet odağının işgali altındadır.
Dini, etnik, siyasi ve ideolojik işgallerden ülke kurtulmadıkça ne yargı,ne hukuk,ne
demokrasi,ne özgürlük hayat bulabilir Bu vesayet ve otoriter yönetim anlayışı
ile huzurlu bir ülke olmamız da mümkün değildir.
Cumhuriyetimiz için en büyük tehlike olan cemaatler bu iktidar zamanında yeniden
dirilmeye başlamıştır. FETÖ ´nün ülkeyi sürüklediği durumdan ders almayan yada
almak istemeyen AKP farklı bir çok cemaat ile kronik bağ kurmuş durumda ve ülkeyi
bir felakete doğru yeniden sürüklemeye devam etmektedir. Bunun sonucu olarak bu
cemaat ve vakıflarına mahkum edilen eğitim ve öğretim ile barınma sorunu ortadır.Bu
vakıf ve cemaatlerde her türlü pislik çocuk tecavüz ve istismarları
yaşanmaktadır.Maalesef insan bile denmesi mümkün olmayan bu mahluklar
yüzünden her gün bir çok kadın ile çocuk cinayeti vetecavüzü olayı yaşanmaktadır.
Peki çare nedir.Çare aslında hepimizin bildiğidir.
Yani;
İhtiyacımız olan tertemiz vicdanımız, aklımız ve Atatürk´ün yoludur.
Cumhuriyetimizi korumak için ihtiyaç olan tek şey her şartta ulusumuzun güvencesi
ve teminatı olan sizlerin damarlarında akan asil kanda mevcuttur.
Tüm bu yaşananlar karşısında yapılması gerekenler vardır.Öncelikle ülkemizi orta
doğu bataklığına sürükleyerek bölmeye çalışan bu zihniyetten kurtulmak
zorundayız.Bunun için umudumuzu her zaman diri tutmalı ve bunların her türlü
kumpaslarına karşı uyanık olmak zorundayız.Önceliğimiz iç çekişmeler değildir.
Bulunduğumuz nokta yeni bir kurtuluş savaşı mücadelesini zorunlu kılmaktadır.Ancak
bizim savaşımız demokrasi savaşı,özgürlüksavaşı,barışı savunma savaşı,hukuk
savaşı ve emekten yana olan, halkı özgürleştiren bir siyasi mücadele ile kazanılacak
bir savaştır. Bu Mücadeleyi verecek ve kazanacak kudret ve güç Cumhuriyet Halk
partisi örgütünde vardır.?