Celladına Aşık Olmak..
Ömer Hayyam'a ait olduğu ifade edilen ve birçok kimse tarafından hangi niyetle olursa olsun dilden dile söylenen "Celladına aşık olmuşsa bir millet, ister ezan ister çan dinlet; itiraz etmiyorsa sürü gibi illet, müstahaktır ona her türlü zillet." Sözü aslında çok manalar ifade etmektedir. Bu sözü, herkes kendi görüşüne ters düşen ve onların peşinde gidenler için söyler. Aslına bakılırsa herkesin kendi açısından doğru. Lakin gerçekten öyle mi? Onu iyi düşünmek gerekir.
Bu veciz sözü iyi analiz ettiğimizde, öncelikle cellad kimdir ve ne iş yapar ve bir insan kendi celladına nasıl aşık olur? Hani meşhur bir söz vardır: 'Muhabbetin gözü kördür' diye. Yani insan aşırı muhabbet ettiği bir kimsede kusur görmek istemez. Yine bir söz daha vardır: "Öyle iyiler vardır ki iyilik yaptım zannıyla kötülük yaparlar' aynen bunun gibi, ya bizim muhabbet ettiğimiz ve iyi bildiğimiz kişi kötü ise ne olacak? İnsan bu yüzden her zaman ve her şekilde ihtiyatlı olması icap etmez mi? Gelelim başka bir konuya. Bir insanın mahdut, sınırlı ve belirli gün yaşayacağı bir hayatı vardır. O da istisnâlar hariç yüz yıl diyelim. Eğer celladını bilemez, anlayamaz, tesbit edemez veya aldanırsa, celladın senin yüz senelik hayatına son verebilir. Ama ahirete inanan ve orada ebedi bir saadeti yaşayacak olan birinin celladı, bizim ebedî bir hayatımızın mahvına çalışıyorsa ve bizi ebedî bir şekilde cezaya mahkum ediyorsa ne olacak? Hangi cellad diğerinden daha tehlikeli ve o cellada karşı nasıl bir önlem alacağız? Bugün ne yazık ki, Ömer Hayyam'ın sözü bariz bir şekilde açığa çıkmış ve bizi ebedi cezaya mahkum eden cellat ve cellatlara aşık olmuş ve onları el üstünde tutuyoruz. Üstelik bir de minnet duygularınızı ifade ediyoruz. Ne mutlu celladını tanıyıp önlem alana ve celladının onu mahvetmesine izin vermeyene.