Bir Okuycudan Mektup Var
Bir okuyucumuz bana mektup gönderdi. Bende bu mektubu yorumsuz yayınlıyorum ve umarım okuyucumuzun dediği gibi dikkate alan olur.
“11 yıldır oturduğum evimden ayrılmak zorundayım. Ev sahibim 1 yıl öncesinden arayıp benden çok memnun olduğunu; ama Haziran’da kızını evlendireceğini söyleyerek, evden en geç 1 mayısta çıkmamı istedi. Allah razı olsun bizde kendisinden memnunuz. 550₺ ile oturmaya başlamıştık ve şu an 1000₺ ödüyorum. Artış noktasında hiç sıkıntı çekmedik. 11 yılda 3-4 defa telefon görüşmemiz oldu farklı konularda. Kira artışını ona sormadan kafama göre yaptım ve bugüne kadar bu konuda hiçbir şey söylemedi. Sadece evine iyi bakmamı istedi. Bizde öyle yaptık. Yalnız o istediği için değil, öyle olması gerektiği için bunu yaptık. Kendi evim olsa belki ancak bu kadar ilgilenirdim. Aksatmadan kirayı ödedik. Aidatlarımızı, doğalgazı, faturaları düzenli ödedik. Diyeceksiniz ki, ‘zaten ödemeniz lazım’ diye. Ama nice insanlar var duymuşsunuzdur hiç ödeme yapmayan, ev sahibinin başına bela olan, eve dönülmez zararlar veren vs vs. Evet evimizden memnunduk. Komşularımızdan memnunduk onlarda bizden memnunlardı. Hatta duyduk; ev sahibimize devamlı söylüyorlarmış ‘aman kiracınızı çıkarmayın pek iyi insanlar sürekli komşuyu gözetiyorlar’ diye. Mutlu olduk tabiki de. Neyse fazla uzatmayayım. Ev sahibim aradıktan sonra kiralık dairelere baktım en fazla 1500 edecek daireler 3500 olmuş. Şöyle baktım oturabilecek evler 2500’den başlıyor. Ev mi alsak dedim ki, baktım o da mümkün değilmiş. Kooperatife ön kayıt yaptırdık o da çıkmadı. Sözüm ona insanlar 20-30-40 kişiyle kayıt yaptırıyor çıkınca da 25000 tl karşılığında çıkmış kura hakkını devrediyorlar. Ne güzel memleket. Para kazanmak bu kadar kolaymış meğer de biz bilmiyormuşuz. Allah’a havale ediyorum böyle insanları. Biz de tek memur maaşı 2 çocuk okuyor ve piyasa pahalı geçim zor uğraşıp duralım. Allah asgari ücretle çalışıp da ev geçindirmeye çalışan kardeşlerimizin yardımcısı olsun diye dua ediyorum. İnsafsız insanların ellerine düşmüşüz bi kere. Sanki mezara götürecekler. Evlerini, arabalarını, paralarını ve mallarını. Ne olurdu onlarca yüzlerce evi olan insanlar var. Kiracılarını düşünseler uygun kiraya verseler. Hep para almak yerine dua alsalar. Baksan 5 vakit namaz kılarlar; ama torunumu oturtacam yalanıyla evi boşaltıp daha yüksekten kiraya vermek için kırk takla atarlar. Allah vicdan merhamet versin böyle insanlara. Bunun öbür tarafı da var. Allah hesabını soracak. İnsanlar bunun gibiler yüzünden krediye bulaşıp çoluğuna çocuğuna yedireceği zorla kazandığı rızkı bankalara yedirmek zorunda kalıyorlar. Bir tane güzel ülkemiz Türkiye’miz var. Ne yapalım nerelere gidelim bilmiyorum. İslam’ın bize öğrettiği şekilde herkes üzerine düşeni yapsa sıkıntı olmayacak aslında; ama herkes işine geldiği gibi Müslüman ne yazık ki, el hasılı bu dünyasına değil öbür dünyasına önem veren, helalden haramdan anlayan, içinde vicdanı merhameti kalmış, maddi sıkıntısı olmayıp kiralık evi olan, hayır yapmak isteyen, aç gözlü olmayan, dürüst, düzgün insan evladı bir EV SAHİBİ arıyorum. Çocuklarımdan ayrı kalarak sürekli fazla mesai yapıp evimi geçindirmeye çalışıyorum. Gece gündüz ambulansla halkımıza hizmet götürüyorum. Çok zor para kazanıyorum. Ev sahiplerinin aç gözlülüğüne hırslarına çocuk çoluğumun rızkını yedirmek istemiyorum. Herkesi vicdana davet ediyorum.
Sadece Konya’da değil, tüm Türkiye’de yaşanan bu sıkıntıdan bunalmış insanları düşünerek mizahi ve düşündüren bir yazı kaleme aldım umarım dikkate alınır.”
