Varis: Bacaklarınızdaki Sessiz Tehlike

Batıgöz Sağlık Grubu Balçova Cerrahi Tıp Merkezi Tanısal Radyoloji Uzmanı Uzm. Dr. Aresh Soudmand, gün sonunda bacaklarda hissedilen ağrı, şişlik ya da yüzeyde belirginleşen damarların basit bir yorgunluk belirtisi olmayabileceğine dikkat çekerek, bu şikayetlerin toplumda sık rastlanan ancak çoğu zaman göz ardı edilen varis hastalığının habercisi olabileceğini vurguluyor.

Toplardamarların görevini yerine getirmemesi sonucu oluşan varisin yalnızca estetik bir problem olmadığını belirten Uzm. Dr. Aresh Soudmand, bu durumun ciddi bir dolaşım sistemi bozukluğu olduğunu söylüyor:

“Radyolojik tanı yöntemleri ile erken evrede tespit edilebilen varis, zamanında müdahale edilmediğinde ilerleyerek ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.”

Varis Nedir?

Bacaklardaki toplardamarlar, kanı yerçekimine karşı yukarı taşıma görevini üstlenir. Bu damarların içinde bulunan kapakçıklar, kanın geri sızmasını önler. Kapakçıkların işlevini yitirmesi durumunda kan geriye kaçar ve damarların içinde birikir. Bunun sonucunda damarlar genişler, kıvrılır ve cilt yüzeyinde belirgin hale gelir. Uzm. Dr. Soudmand, “İşte bu tabloya varis diyoruz,” ifadelerini kullanıyor.

Kimler Risk Altında?

Varis her bireyde görülebilirken, bazı kişilerde risk daha yüksektir. Özellikle şu gruplarda dikkatli olunması gerekiyor:

Uzun süre ayakta çalışanlar (öğretmenler, hemşireler, kuaförler vb.)

Kadınlar (özellikle hamilelik sonrası dönemde)

Ailesinde varis öyküsü olanlar

40 yaş ve üzerindeki bireyler

Obezite sorunu yaşayanlar

Hareketsiz yaşam süren kişiler

Yüksek topuklu ayakkabı veya dar kıyafet kullananlar

Ancak bu risk faktörlerine sahip olmayan bireylerde de varis gelişebileceğini hatırlatan Dr. Soudmand, herkesin bacak sağlığına dikkat etmesi gerektiğini söylüyor.

Belirtiler Sinsi Olabilir

Varisin çoğu zaman yavaş ve sinsi şekilde ilerlediğini ifade eden Uzm. Dr. Aresh Soudmand, şu belirtiler karşısında dikkatli olunması gerektiğini belirtiyor:

Gün sonunda bacaklarda ağrı, ağırlık ve dolgunluk hissi

Gözle görülebilen kıvrımlı damarlar

Kaşıntı, karıncalanma ve gece krampları

Ciltte kuruma veya renk değişikliği

Uzun süre ayakta kalınca belirginleşen damar çizgileri

Ciltte iyileşmeyen yaralar (ileri evrelerde)

Tanıda Radyolojinin Rolü: Altın Standart

Varis tanısında fiziksel muayene ilk adımdır ancak esas belirleyici olan, radyolojik görüntüleme yöntemleridir. Uzm. Dr. Aresh Soudmand, bu noktada renkli Doppler ultrasonografinin önemine de dikkat çekiyor:

“Renkli Doppler USG ile damarların iç yapısı ayrıntılı olarak incelenebilir, kanın yönü ve akış şekli değerlendirilir. Kapakçık yetmezliği, damar genişliği ve olası pıhtılar tespit edilir. Aynı zamanda tedavi planlamasında hangi damarların etkilendiği net şekilde belirlenebilir.”

Bu yöntem hızlı, ağrısız ve radyasyon içermeyen bir işlem olduğu gibi ayakta yapılan Doppler incelemesinin yerçekiminin etkisini gözlemlemek açısından da doğru sonuçlar elde ediliyor.

Toplumda Sık Yapılan Yanlışlar

Dr. Soudmand, varisle ilgili toplumda yaygın ama yanlış olan bazı inanışlara da değiniyor:

“Sadece görüntü kötü, başka bir zararı yok” düşüncesi

Hastalığı yalnızca estetik sorun olarak değerlendirme

Varisin yalnızca yaşlılara özgü olduğu inancı

Şikâyetler azaldığında hastalığın geçtiğini sanmak

Bacaklarınızın Sesine Kulak Verin

“Bacaklarımız bizi hayat boyunca taşıyan en büyük destekçimiz,” diyen Dr. Soudmand, sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Eğer gün sonunda bacaklarınızda ağırlık hissediyorsanız, damarlarınız belirginleşiyor ise ya da gece krampları ile uyanıyorsanız, bu durumu basit bir yorgunluk olarak değerlendirmeyin. Radyolojik yöntemlerle erken tanı mümkündür. Varisi zamanında fark etmek, hastalığın ilerlemesini durdurmak ve sağlıklı damar yapısını korumak için kritik öneme sahiptir.”