• BIST 100

    10000,72%1,11
  • DOLAR

    35,32% -0,03
  • EURO

    36,46% -0,02
  • GRAM ALTIN

    3029,39% 0,11
  • Ç. ALTIN

    4888,06% 0,02

OBEZİTE TEDAVİSİNDE ÇIĞIR AÇAN GELİŞME: MEDİKAL TEDAVİLER

OBEZİTE TEDAVİSİNDE ÇIĞIR AÇAN GELİŞME: MEDİKAL TEDAVİLER

Liv Hospital Vadistanbul Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Berçem Ayçiçek,konu hakkında önemli bilgiler verdi.

OBEZİTE TEDAVİSİNDE ÇIĞIR AÇAN GELİŞME: MEDİKAL TEDAVİLER


Özellikle gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde hızla yayılan obezitenin ülkemizdeki görülme oranı yüzde 30’lara vardı. Obezite tedavisi denildiğinde akla ilk gelen cerrahi müdahaleler olsa da son dönemde geliştirilen medikal tedaviler de başarılı sonuçlar veriyor. Kimi medikal tedavilerin kilo kaybını yüzde 24’e kadar çıkardığını hatta kimilerinin bariyatrik (obezite) cerrahinin sağladığı kilo kaybına yakın kayıplara ulaşabildiğinin altını çizen Liv Hospital Vadistanbul Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Berçem Ayçiçek, öte yandan bu tedavilerin yan etkilerine dikkati çekerek “Söz konusu riskler konusunda hastaların dikkatlice bilgilendirilmesi ve tedavi sürecinin uzman bir hekim gözetiminde sürdürülmesi gerekiyor” dedi.


Dünya Sağlık Örgütü'ne göre kalp damar hastalıkları başta olmak üzere çeşitli ciddi rahatsızlıklara neden olan, küresel sağlık sorunu obezitenin görülme sıklığı 1975’ten bu yana üç katına, Türkiye’de ise yüzde 30’lara kadar ulaşmış durumda...Son yıllarda obezite tedavisinde kullanılan medikal tedavi seçenekleri hızla artıyor. Bu seçeneklerin tedavi başarısını artıran etkin bir yaklaşım olduğunu söyleyen Liv Hospital Vadistanbul Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Berçem Ayçiçek, obezite ilaçlarından beklenenler arasında, dozla ilişkili olarak etkili kilo kaybı sağlamaları, hedeflenen kilonun sürdürülebilirliğini desteklemeleri ve uzun süreli kullanımda güvenilir olmalarının bulunduğunu belirtiyor. Aynı zamanda, bu ilaçların tolerans geliştirmemesi, kötüye kullanım veya bağımlılık riskine neden olmaması gibi özelliklerinin de oldukça önemli olduğunu kaydeden Prof. Dr. Ayçiçek’e göre bu beklentiler, obezite tedavisinde hem etkinlik hem de güvenlik açısından hasta ihtiyaçlarına uygun ideal tedavi seçeneklerinin belirlenmesinde kritik rol oynuyor.


Kilo kaybını yüzde 24’e kadar artıran ilaçlar mevcut


Obezite tedavisindeki başarı, hastaların kilo kaybı sürecini süreklilikle destekleyen medikal yöntemlerle artırılabiliyor. Küçük oranlardaki kilo kayıplarının (yüzde 5-10) dahi metabolik sağlık üzerinde büyük fark oluşturabileceğini belirten Prof. Dr. Ayçiçek, “Örneğin, semaglutid ve liraglutid gibi GLP-1 reseptör agonistleri, kilo kaybını yüzde 7 ile 17 arasında sağlarken, kan şekeri kontrolü ve kardiyovasküler sağlık üzerinde de olumlu etkiler gösteriyor. GLP-1 reseptör agonistleri, gastrointestinal sistemdeki GLP-1 reseptörlerine bağlanarak, iştahı baskılıyor, mide boşaltımını geciktiriyor ve insülin salgısını artırıyor. Dual agonist ilaçlar dediğimiz ilaçlar, GLP-1 reseptör agonistlerinin yanı sıra başka bir hedefe daha etki ediyor, genellikle GIP (gastrik inhibitör polipeptid) veya GLP-1 kombinasyonunu içeriyor. Tirzepatid bu sınıfta yer alıyor ve klinik araştırmalarda kilo kaybı oranlarını yüzde 20'ye kadar yükselttiği gözlemleniyor. Ayrıca, kardiyovasküler sağlık üzerinde de fayda sağladığı görülüyor. Çok yakın zamanda tedavi seçeneklerimiz arasına girmesini beklediğimiz Triple agonistler, GLP-1, GIP ve glucagon gibi üç reseptör üzerinde etkili olup, kilo kaybı artırıcı etkisi ile şu ana kadar ki medikal tedaviler içinde listenin en üst sırasına yer alacağa benziyor. Retatrutid, bu gruptaki yeni ilaç ve klinik denemelerde (Faz 1-2) oldukça umut verici sonuçlar ortaya koyuyor. Kilo kaybını yüzde 24’e kadar artırdığı gözlemlenen bu ilaç, insülin salgısını artırarak glikoz kontrolünü desteklerken, yağ metabolizmasını da iyileştiriyor” dedi.


Hangi durumlarda kullanılmamalı?


GLP-1 reseptör agonistleri, bazı durumlarda güvenli olmayabiliyor ve kullanılmaması gerekiyor. Bu durumları gebelik, pankreatit öyküsü, medüller tiroid kanseri öyküsü, kolelitiazis (safra taşı), ve ağır böbrek yetmezliği olarak sıralayan Prof. Dr. Ayçiçek, bu tür klinik tabloların, tedavi riskini artırabileceğinden, hastanın durumu dikkatlice değerlendirilerek alternatif tedavi seçeneklerinin tercih edilmesi gerektiğini kaydediyor. GLP-1 ilaçlarının diyabeti olan ve göz problemi yaşamış kişilerde dikkatle kullanılması gerektiğini ifade eden Ayçiçek sözlerine şöyle devam etti: “Kan şekerini hızlı düşürmek, gözdeki sorunları kötüleştirebilir. Bu ilaçlar tedavi için etkili olabilir ama karar verirken hem yararları hem de riskleri iyi değerlendirmek gerekir. Özetle, şu durumda ‘yavaş ve dikkatli ilerlemek’ göz sağlığını korumak için önemlidir.” 


Medikal tedaviler cerrahi müdahaleye yakın kilo kaybı sağlıyor


Obezite tedavisinde son yıllarda kullanılan ilaçlar, etkili kilo kaybı sağlama konusunda önemli bir rol oynuyor. Prof. Dr. Ayçiçek, “Bilimsel çalışmalar, yeni medikal tedavilerin, bariyatrik (obezite) cerrahinin sağladığı kilo kaybına yakın düzeyde olduğuna işaret ediyor. Ancak uzun dönemde gerek bariyatrik cerrahi sonrasında gerekse de medikal tedavilerin uzun süreli kullanımı sonrasında takip ve önlem alınmaz ise mikronütrient eksiklikleri, kas kaybı, psikolojik sorunlar ve kırık riski gibi ciddi bazı yan etkiler meydana gelebiliyor. Örneğin, GLP-1 reseptör agonistlerinin yaygın yan etkileri arasında bulantı, kusma ve karın ağrısı yer alırken, nadiren iskemiye bağlı optik nöropati gibi ciddi komplikasyonlar da görülüyor” dedi. Obezite tedavisinde, tedavi başarısını sürdürmek ve yan etkileri en aza indirmek için endokrinolog takibin de gerekli olduğunu savunan Prof. Dr. Ayçiçek, bunun nedenlerini de şöyle sıraladı: “GLP-1 reseptör agonistlerinin kullanımı sırasında doktor, tedaviye uyumu artırabilir, yan etkileri takip edebilir ve komplikasyonları önceden belirleyebilir. Uzun dönemde izlem, tedavi sürecinde oluşabilecek sağlık sorunlarına hızlı müdahale edilmesini sağlar. Sonuç olarak, bu ilaç grubunun obezite tedavisindeki etkileri oldukça umut verici olsa da bu tedavi seçenekleriyle ilgili herhangi bir yan etki riski söz konusu olduğunda, hastaların dikkatlice bilgilendirilmesi ve tedavi sürecinin uzman bir hekim gözetiminde sürdürülmesini gerekli kılıyor.”


Obeziteyi engellemek tedaviden daha avantajlı


Obeziteye ilişkin tedavi seçenekleri artıyor olsa da obezitenin önlenmesi, tedaviye kıyasla çok daha avantajlı olmayı sürdürüyor. Erken yaşlarda sağlıklı beslenme alışkanlıklarının kazandırılmasının, fiziksel aktivitenin teşvik edilmesinin ve toplumda obezite farkındalığının artırılmasının hastalığın yükünü azaltmada önemli stratejiler olduğunu belirten Prof. Dr. Ayçiçek, “Sağlıklı gıdalara erişimin kolaylaştırılması, okul beslenme programlarının düzenlenmesi ve fiziksel aktiviteyi artırmaya yönelik şehir planlamaları gibi önlemler obeziteyi önleme çabalarının temel taşlarıdır” şeklinde konuştu.



BAŞKAN YILDIRIM ÖĞRENCİLERLE AYNI SOFRADA BULUŞTU

Çekmüder Gazetecilerle Buluştu

ÇEKSİAD'IN GELENEKSEL TAVLA TURNUVASININ KAZANANLARI BELLİ OLDU

Çeksiad'dan Geleneksel Gazeteciler Günü Kutlaması

Kötülüğe karşı aşı yapılmalı!

AİLE HEKİMLERİ, ‘EZİYET YÖNETMELİĞİ’NE KARŞI 6-10 OCAK’TA BEŞ GÜN İŞ BIRAKACAK

Dava ve icra dolandırıcılığına dikkat: Şikayetler yüzde 3 bin 150 arttı!

YENİ YILIN İLK PROJESİ HİZMETE BAŞLADI

ÜMRANİYE BELEDİYESİ’NDEN KENTSEL DÖNÜŞÜMDE ÜCRETSİZ DESTEK

Çekmeköy Sivaslılar Derneği'nden Anlamlı Yeni Yıl Kutlaması

ASİAD Kongresi Ses Getirdi

Her 10 yaşlıdan 7’si yalnız hissediyor!

BAŞKAN POLAT; “ASGARİ ÜCRET DEĞİL İNSANİ ÜCRET İSTİYORUZ” DEDİ

Kaymakam Çelik'ten Hastene Ziyareti

ÜMRANİYE VE TAYVAN İŞ BİRLİĞİYLE KADINLARIN GÜÇLENMESİNE DESTEK: MODA OKULU GİYİM ATÖLYELERİ PROJESİ BAŞLIYOR

HM FİNANS GAYRİMENKUL YENİ YERİNDE HİZMETE BAŞLADI

ÇEKMEKÖY’ÜN İLK TAZİYE EVİ AÇILDI

ÖĞRENCİLERE KİTAP DESTEĞİ

BAŞKAN ÇERKEZ, UZAY VE TEKNOLOJİ MERKEZİ’Nİ ZİYARET ETTİ

KÜTÜPHANE VE KİTAP KAFELERE SAAT AYARI

Çekmeköy Soğukpınar Mahallesine Taziye Evi